Would you like to make this site your homepage? It's fast and easy...
Yes, Please make this my home page!
GÖKMEN TURAN DENiZ BENiM HAYATI
GÖKMEN
TURAN DENiZ BENiM
HAYATIMDIR...






Napolyona savaşı kananmak için
ne gerektiğini soranlara o ünlü sözünü söylemiştir. ''...para,para,para...''
Biz sualtı avcılarına ise en
fazla zevk veren başlıca balık ne diye sorarsak benim ve birçok avcının
cevabıda ''...akya,akya,akya...'' olacaktır. İriliğinden mi kaynaklanıyor
yoksa sürü olmanın verdiği pisikolojik güvenden mi kaynaklanıyor bilinmez
ama sanki bir insan gibi, hatta daha da bir meraklı süzen başka bir balık
olduğunu sanmıyorum, hayatı pahasına dahi olsa...
Akya için detaylı bir anlatım ya da
teknik sözkonusu değil ama bir kaç hususu belirtmekte fayda var. Altın
kural: DOĞRU ZAMANDA DOĞRU YERDE OL... Ama nasıl vurucaz ve alıcaz
diyorsanız hadi gelin bu balığa yakından bir göz atalım.
Pelajik (gezgin) bir balık türü
olan akya bireyleri belli bir boya kadar sürü içinde yer alır ve sürü
olmanın verdiği güven ile sürekli beslenme içgüdüsüne sahip olan akya etcil
ve doymak bilmez bir avcıdır. Kısa süre içinde serpilen palazlar kıyılarda
avladıkları kefal,izmarit, istarvit, sübye gibi yağlı balıklarla güçlenir ve
açık sulara ve topuklara doğru uzarlar.
MERA
Akdeniz ve Egenin bu güçlü
avcısı söylenenin aksine heryerde karşımıza çıkabilir. Dere ağızlarından
topuklara, mendirek burunlarından batıklara, birkaç metre derinlikteki
kumullardan löngöz uçurumlarının dik duvarlarına kadar geniş bir alanda
dağılım gösterir. Genel olarak incelediğimizde ise şu sonuç çıkıyor. Tuz
oranı yüksek ve sıcak suları seviyor. Birden derinleşen duvarları, mendirek
uçalrını ve topuklarda avanmayıda seviyor. Burdan da anlaşılıyor ki Akya
heran karşımıza çıkabilir.
MEVSİM
Akyanın mevsimi Mayıs derler.
Hatta bazı bölgelerimizde balığın Mayıs balığı olarak anıldığını dahi
duymuşuzdur. Evet mayıs ayı bu balıkların çiftleşmek için büyük sürüler
oluşturduğu. Daha cesur ve meraklı davrandığı bir dönemdir. Fakat işin
ilginci bu balığın neredeyse her mevsim av vermesidir. Ben şahsen Akyanın
Ekim ve Kasım ayında daha verimli olduğunu gördüm. Sonuçta her mevsim ve her
yerde avını yapabiliriz.
TEKNİK
Her avcının kendine has bir tekniği
ve tarzı olduğunu biliyoruz ama bu teknikler akya için pekde önemli değil.
Düz bir taşın üzerine dahi yatsanız, suyun ortasında asılı dursanız dahi
akya o kocaman meraklı gözleri ile sizi kabul edicek ve aralarına alıcaktır.
Çok meraklıdır. Ani ve sert hareketler yapmadığınız taktirde sizi kolay
kolay rahat bırakıp gitmez. Tabi bu türünde istisnaları vardır. Kıl kaptımı
değil ağzınızla kuş, yılan dahi tutsanız yanaşmaz, yoluna devam eder ve
gider.
Akya bilindiği üzere 40 50 kg a kadar
büyüyen bir canlı. Fakat bizler genellikle 3 4 5 kg lık sürü halindeki
bireylere rastlıyoruz. Şimdi bunları ele alalım. Bu boyuttaki bireyler genel
olarak sürüden ayrılmamış ve yem peşinde gezen balıklardır. Hareket eden
herşey onlar için merak uyandıran ve belkide potansiyel av olarak gördükleri
nesnelerdir. Herşey yolunda ise emşn olun pervasızca sokulacaktır yanınıza.
Kafa kısmına ense köküne temiz bir atış yapın. Hiç acele etmenize gerek yok.
Akya, Tral, Lambuka gibi açıksu balıklarının kötü bir alışkanlığı ise
(avcılar için iyi) vurulan bireyi kolay kolay bırakıp gitmezler. Onu sanki
sürünün lideri gibi kabul edip sıvışmazlar. Eğer iki kişi iseniz, tekneniz
yakın ve ikinci bir zıpkınınız varsa bir balık belkide üçüncü bir balık
alabilirsiniz. Sonuçta ne çıkıyor ? Akya çok şüpheci bir balık değil.
Meraklı vecesur sadece. Ama iri bireylerde işler değişiyor. 20 30 40 kg olan
bireyler genelde tek ve dipten rotasına devam eden bir uçak yoluna gider.
Fazla oyalanmaz ama merakını kamçılayıp kendinize yaklaştırma ihtimaliniz
küçük bireyler kadar olmasada yinede birkaç numara ile gelebilir. Bunlardan
bahsedersek ağızdan kabarcık çıkarma, ses, orta suya çıkıp asılı kalma. Çok
kez yaşamışımdır ki iri bir akya eğer sizi yatarken farkedip gelmediyse
sonradan siz onu görüpte hangi numarayı yaparsanız yapın çokda işe
yaramayacaktır. Fatak bu cinsinde intahara meyilli bireyler herzaman vardır.
İri akya genelde tek ve dipte gezer dedik. Tam bir avcı hareketidir bu.
Sinsi ve hızlı. İstisnaların dışında genelde yan tarafta ekrara girer o koca
gözleriyle sanki size birşeyler anlatmak ister gibi süzer gözlerinizi. İşte
o an. muhtemelende balık avcıyı ilk farkettiği için çok yakın bir mesafeden
rotasında küçük bir değişiklik yapıp inceleme yapmak üzere yaklaşıcaktır.
Kocaman bir gövde, muhteşem bir kuyruk, dev gibi gözler, tam bir balık tam
bir av. Bunları düşünmek ve o güzelliği seyretmek için belkide saniyeden çok
daha az bir süreniz olduğunu unutmayın. Nişan alıyoruz ve...
EKİPMAN
Hep söylerle yazarlar çizerler.
(Derin dalışla ilgisi olmayanların, hayatında en fazla 10 m ye dalan
insanların derin dalışla ilgili ciddi makaleler yazmaya giriştiği gibi, Akya
avı ile alakası olamayanlarında bu tip yazılar yazması dersler vermesi
ülkemizde normaldir. Konumuza dönelim...) Akya avı çift lastikli kuvvetli
yok 120 yok 130 luk ahşap tüfeklerle yapılır falan filan. Yok arkadaşlar ben
size asıl reçeteyi veriyorum. Akya avı 90 lıkla dahi yapılır (iri bireylerde
dahil) çok kalın olmayan bir şiş. Kısa ve uzun çekilebilen, kendini çok
hızlı bir şekilde toparlayan lastikler, sağlam bir makara, uzun ve kalite
bir ip işimizi görecektir. Ama elimizde aşağıdaki yazacağım malzemeler
olduğu taktirde riske girmemiş ve akya avını zevkine varmış oluruz.
100 lük veya 110 luk herhangibir malzemeden yapılmış gövde.
140 cm 6.35 inox şiş
18 ya da 20 mm latex
60 - 70 ip
Çokda detaylı bir kompozisyon değil
görüldüğü gibi. Asıl iş akyayı nereden vurmamız gerektiği. Bununiçin en
sağlam yer ense köküdür. Balık ölmese bile kendini yırtamaz ve kafaya yakın
yere darbe alan hayvan kısa sürede can kaybeder. Yorulur. Onun dışında
balığın yanal organı dediğimiz bölgenin üzeri yani omurgayı kırmak için
yapılan atışlarda sonuç verecektir. Omurgası kırılan bir akya tekerleri
patlamış bir arabaya benzer. Onun için herşey bitmiştir. Hadi kötü bir atış
yaptık. Balık aldı şişi uzadı. Yapmamız gereken en iyi şey balığı kullanmak
yani sert hareketlerden ipimizin aniden gerilmesinden kaçınmak. Balıkla bir
tempo belirleyip ipimizi kayalara dolayıp kesmesin diye dua etmemiz gerekir.
Eğer su açık ise böyle bir risk yok denecek kadar azdır ama kıyı avlarında
bu sahne birçok kez yaşanmıştır. O yüzden makaradakiipin kaliteside çok
önemlidir.
Akya avı ile söyleyeceklerimiz bu kadar. Bu
güzel balığı avlamak her avcının hayallerini süsler. Unutmayın Akya heran ve
heryerde karşınıza çıkabilir. Belki çok kısa bir süre sonra belkide yarın
http://www.zipkinavi.com/style_emoticons/default/wink.gif
YEMEKLERİ
Bu kadar güzel bir balık, mükemmel
bir form, güç ve asalet. Fakat yemekleri için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.
Akyanın en leziz 2 3 kg lık bireyleridir. Bunların filetosunu alıp yarım
saat kadar saf sızma zeytinyağı içinde bekletir ve ızgarasını yaparsak gayet
güzel olur. Kızartma içinde aynı şeyi söyleyebilirim. Ama balık büyüdükçe
etinin kıvamı ve kalitesi değişmekte ve azda olsa yenebilirliği ortadan
kalkmaktadır. Geçenlerde yakın bir arkadaşım ile 16 kg lık bir akya vurduk.
Skat yerden vurulan balığa ikinci zıpkını pek adetimiz olmasada attık ve
aldık. Balığı yemeye karar verdik. Çorba,dolma,ızgara,tava,buğlama,patatesli
vesaire nerdeyse her nanesini yaptık. Sonuçta sadece iri akyanın beyaz
etinden çorba yapılacağı kararına vardık...